Yazar: Hasan Basri
Şenel
Yayın Evi: 44 Yayınları
Sayfa Sayısı: 270
Arka Kapak
Yazısı
Muzip muzip gülerek çıktı kürsüye ve arka taraflarda oturan
ailesine de göz kırpmayı ihmaletmedi.
“Benim Tahir dayum, İstanbul’da polis memurudur” diye başladı ödevini okumaya. “Bir gece yarısı nöbetçi iken, karakolun telefonu çalar. Açar telefonu Tahir dayum. Karşıdaki ses şöyle demektedur:
“Benim Tahir dayum, İstanbul’da polis memurudur” diye başladı ödevini okumaya. “Bir gece yarısı nöbetçi iken, karakolun telefonu çalar. Açar telefonu Tahir dayum. Karşıdaki ses şöyle demektedur:
‘İiiiyi aaaakşamlar. Biiiiiir iiiiihbarım ooooolacaktu.’
‘Buyrun’ der Tahir Dayum.
‘Buuuuu… Burada ööööölü biiiir aaaat vaaar.’
‘Adresi verun, hemen alduralum beyefendi.’
‘Maaaaa… Maaaaaaaaa.’
‘Maslak’
‘Haaaaayır. Maaaaaaa. Maaaaaaaa’
‘Buyrun’ der Tahir Dayum.
‘Buuuuu… Burada ööööölü biiiir aaaat vaaar.’
‘Adresi verun, hemen alduralum beyefendi.’
‘Maaaaa… Maaaaaaaaa.’
‘Maslak’
‘Haaaaayır. Maaaaaaa. Maaaaaaaa’
Tahir dayum sinirlenur adama:
‘Yeter be kardeşum, konuşmayı öğren öyle ara’ deyup telefonu
kapatur.
Daha bir dakika geçmeden telefon yine çalar. Karşudaki ses:
‘İiiiyi aaaakşamlar. Biiiiiir iiiiihbarım ooooolacaktu’ der.
‘Dinliyorum.’
‘Buuuuu... Burada ööööölü biiiir aaaat vaaar.’
‘Tamam, beyefendu, adresu verun aldıralum da.’
‘Buuuuu... Burada ööööölü biiiir aaaat vaaar.’
‘Tamam, beyefendu, adresu verun aldıralum da.’
‘Maaaaa… . Maaaaaaaaa.’
‘Maslak’
‘Haaaaayır. Maaaaaaa. Maaaaaaaa’
‘Maslak’
‘Haaaaayır. Maaaaaaa. Maaaaaaaa’
Tahir dayum yine kızar ve kapatur telefonu. Aradan tam üç
saat geçer, telefon tekrar çalar. Tahir dayum açar telefonu. Karşudaki ses:
‘Biiiir ihhhhhh.’ derken Tahir dayum.
‘Biliyorum bir ihbarda bulunacaksunuz’ der.
‘Buuuu.’
‘Tamam, orada ölü bir at var, adresi ver be kardeşum.’
‘Biliyorum bir ihbarda bulunacaksunuz’ der.
‘Buuuu.’
‘Tamam, orada ölü bir at var, adresi ver be kardeşum.’
‘Maaaaaa…’
‘Maslak?’
‘Eeeeeevet. Eeeeeeevet de, ööööölü aaaatı Maaaaaaaaslak’a geeeeeeeetirene kaaaaaaadar aaaaaaanam aaaaağladı beee.’
‘Eeeeeevet. Eeeeeeevet de, ööööölü aaaatı Maaaaaaaaslak’a geeeeeeeetirene kaaaaaaadar aaaaaaanam aaaaağladı beee.’
Benim Yorumum
Selam! Hasan Basri benim sevdiğim yazarlardan biri. Üç kitabını
okudum ve çok sevmiştim. Hepsinde ayrı ayrı mesajlar yer alıyor. Ancak okuduğum
dördüncü kitabını beğenemedim. Yazar boşta kalmış yazmak için yazmış bence.
Kitapta Karadeniz’e atanan bir öğretmenimiz var. Bu öğretmen
öğrencileriyle bir etkinlik düzenliyor. Bu etkinlikte çocuklar yaşadıkları
anıları anlatıyor. Karadeniz ya hani bol fıkralı oluyor. Herkes gülüyor, eğleniyor.
Sonra diyorlar ki biz büyüklerde yapalım. Köyün erkekleri kahvehanede oturup
başlıyorlar anlatmaya.
Sürekli fıkra fıkra canıma tak etti. Çoğu bildiğimiz
fıkralardan oluşuyor. Temel, İdris ve Dursun üçlüsü hiç eksik olmuyor zaten. Kitap
boyunca bir iki fıkra hariç sürekli somurttum. Bir olay bekledim olmadı. Okurken
çok sıkıldım.
Kitaba Puanım 3/5 ⭐⭐⭐
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder