Kitap Yorumu: Allah Diyen Pense - Harun Serkan Aktaş

Yazar: Harun Serkan Aktaş

Yayın Evi: Genç Nesil Yayınları

Sayfa Sayısı: 280

Arka Kapak Yazısı

Ateizm, Evrim, Deizm ve İslam vs…
Kafanda deli sorular…
Ve ‘’Hmm demek öyleymiş’’ diyeceğin meseleler ve 
cevaplar…
Aklın görevi göze yüklenince insanın kâinata açılan 
penceresinin menteşeleri gevşiyor, sıkmak için bir penseye gerek olabilir.
Karşında yanan insanları gördüğünde elindeki yangın 
tüpü ile söndürme imkânı varken nasıl kullanıldığını 
bilmediğin için kendini sorumlu tutacaksın.
Ve bir gün ihtiyacı olanlara su ikram etmek istediğinde 
sürahinin boş olduğunu anlaman ilk adımın olacak…
Okurken, “Bu adam beni nereden tanıyor ve neden 
benden bahsetmiş” diye sayfaların arasına saklanmaya ve yeri gelince ortaya çıkmaya var mısın?

Benim Yorumum

Bazı kitaplar vardır sizi düşündüren. Bu kitapta benim için öyleydi. Eksikliklerimi fark ettim. Kitapta anlatılan çoğu şeyi bilmeme rağmen yine de düşündürdü. ‘Biliyorum ama neden yapmıyorum?’ sorusunu yönelttim kendime. 

Bana göre kitap, daha çok ateistler için yazılmış gibi geldi. Bazı yerler çok sıktı ama kitabın içinde o kadar güzel bilgiler vardı ki herkes bu bilgilerden yararlanmalı. Bu kitabı okumadan önce aklımda çok ciddi sorular vardı. O soruların cevabını kitapta bulunca o kadar mutlu oldum ki anlatamam. 

Özellikle evrimle ilgilenenlerin okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Serkan abi bütün tezleri çürütmüş. Söylemedi demeyin 😊

Kitaba Puanım 4/5 ⭐⭐⭐⭐

Kitap Yorumu: Şeftali Kokan Bir Aşk - Jodi Lynn Anderson

Orijinal Adı : Peaches and Love

Yazarı : Jodi Lynn Anderson

 Yayın Evi : Novella Dinamik 

Sayfa Sayısı : 288

Arka Kapak Yazısı

"Parmak ısırtacak güzellikte bir serüven…"
Murphy, New York'a gitmeyi seçtiğinde ilk aşkını geride bırakmak zorunda kalmıştır. Şimdiyse yapacağı bir tatille, sırtını döndüğü adamla tekrar yüzleşecektir.
 
Leeda, eve dönüş yolculuğunun sorunsuz geçmesini umarken, sürpriz bir miras meselesinin omuzlarına ağır sorumluluklar yükleyeceğinden habersizdir.
 
Birdie ise kalbinin sesini dinleyerek gittiği Meksika'dan kırık bir kalple eve döner. Onun için de artık hayatın acı yönlerini keşfetme vakti gelmiştir.
 
Bu üç genç kadın, neşeli ve kıpır kıpır bir yaz için yeniden meyve bahçesinde bir arada.

“Kırık kalpler, sızlayan yaralar ve arkadaşlığın iyileştirici gücüyle harmanlanmış bir roman.”
Publishers Weekly

“Eğlenceli, son derece yaratıcı… Anderson’ın sevgi dolu tarzı, genç kızların yüreklerini sarıp sarmalayacak. Kitabı elinize aldığınızda bırakmak istemeyeceksiniz.”
New York Times

“Tek kelimeyle sürükleyici!”
VOYA

“Bu hikâye ezber bozuyor! Koltuğunuza iyice yerleşin ve okumaya başlayın!”
Booklist

“Jodi Lynn Anderson’ın kaleminden çarpıcı bir aşk hikâyesi.”
Ann Brashares
(Gezgin Pantolon Kardeşliği romanının yazarı)

Benim Yorumum

Üç kitaplık bir serinin son kitabıyla karşınızdayım. Biraz seriden bahsetmek istiyorum. Şeftali bahçesinde çeşitli nedenlerden dolayı karşılaşan üç kızı okuyoruz. Şeftali bahçesinde tanışıp aralarında çok iyi bir arkadaşlık bağı oluşuyor. Serinin en sevdiğim özelliği arkadaşlığın ilk planda olmasıydı. Arkadaşlığı iyi anlatan bir seri diye düşünüyorum.

Serinin son kitabında bu üç arkadaşın aşk hikayelerini ve ikilemlerini okuyoruz.

Murphy, aşkını geride bırakıp New York’a gider. Geri döndüğünde ise ardında bıraktığı adamla yüzleşmek zorunda kalır. Ayrıca annesinin sakladığı sırrı öğrenir.

Birdie, Meksika’ya gider. Enrico’nun yanındayken sürpriz bir olay yaşar ve şeftali bahçesine mutsuz bir kalple geri döner. Şeftali bahçesiyle ilgili bazı olaylar olur bu da onu daha çok üzer.

Leeda, Murphy ile birlikte New York’a gider. Büyükannesinin ölmesiyle büyük bir miras ona kalır. Ancak bu mirası alması için şartları yerine getirmesi lazım.

İlk iki kitabın aksine bu kitap daha akıcıydı diyebilirim.

Kitaba Puanım 3/5  ⭐⭐⭐

Kitap Yorumu: Marslı - Andy Weir

Orijinal Adı : The Martian

Yazarı: Andy Weir

Yayın Evi : İthaki

Sayfa Sayısı : 415

Arka Kapak Yazısı

Altı gün önce, Mark Watney Mars’a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.

“Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip.”

—Hugh Howey, Wool serisinin yazarı

“Sürükleyici… Defoe’nun Robinson Crusoe’su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi.”

—Larry Niven, Hugo, Nebula ve Locus ödüllü Halka Dünya romanının yazarı

“Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden.”

—John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı

“Andy Weir’in yazdığı Marslı şimdiye kadar okuduğum en iyi bilimsel bilimkurgu romanı. Bu romanı –başka bir kitap hakkında hiç böyle bir şey söylemedim– edebi anlamda da elden bırakmak mümkün değil.”

—Dan Simmons, Hugo ödüllü Hyperion serisinin yazarı

“Marslı aklımı başımdan aldı!”

—Ernest Cline, Başlat romanının yazarı

“Aksiyon ve uzay macerasının kusursuz bir karışımı.”

—Library Journal

Benim Yorumum

Kitap adından da anlaşılacağı üzere Marsta geçmektedir. Ares 3 ekibi Marsta çıkan fırtınayla görevlerini iptal etmek zorunda kalırlar. MTA’ya ulaşmaya çalışırken bir kaza sonucu Mark Watney kaybolur. Ares 3 ekibi Watney’i öldü sanırlar. MTA’ya binip dünyaya doğru yola çıkarlar. Ancak Watney yaşamaktadır. NASA Watney’i oradan kurtarmak için çeşitli yollar denerler. Bundan sonrası Mark Watney’in Marsta yaşadıklarını anlatılıyor. Kitap tek kelimeyle muhteşemdi. Bayıldım.

Bu kitabın bir de filmi var. Keşke olmasaydı. Gerçekten kitabın aksine o kadar vasattı ki anlatamam. Bazı yerleri kitapla birebirdi. Diyaloglar bile aynıydı. Bazı yerleri vardı çok ama çok alakasızdı kitapla. Hele filmin sonunu öyle bir değiştirmişlerdi ki sinirden oturup ağladım. Bir kere sen bir kitabı filme uyarlıyorsun. Sonunu değiştirmek nedir? Bence bu yazara bir saygısızlıktır. İçimi de döktüm rahatladım. Bence filmi izlemenize gerek yok yine de siz bilirsiniz.

Kitaba Puanım 4/5 ⭐⭐⭐⭐

Kitap Yorumu: Son - Alexandra Oliva

Orijinal Adı: The Last One

Yazarı: Alexandra Oliva

Yayın Evi: Martı yayınları

Sayfa Sayısı: 416

Arka Kapak Yazısı

Önce kanına girecekler. Hayali zorluklar yaratıp, olmadık ödüller vaat edecekler. Sırf güvenini kazanmak için.
Güvenme.

Sonra yanına tanımadığın insanlar katacak; en derin, en mahrem korkularınla yüzleştirecekler. Seni oyuna getirip vazgeçirmek için.
Vazgeçme.

En son rüyalarına göz dikecek, sınırlarını zorlayacak, ışığını çalacaklar.  Ama sen, sonu ne olursa olsun, içindeki sese inan.
Karanlığa teslim olma.

Patlak veren bir felaketle rayından çıkan bir reality-show yarışması ve kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz, kaybetmemeye kararlı yarışmacılar. Sonu belirsiz bir hayatta kalma oyunu ve bu oyunun parçası olmayı reddedip içgüdülerine tutunan bir kadın. Okurların ve eleştirmenlerin övgüyle karşıladığı Son, insan ruhunun sınırlarına dair, ele avuca sığmayan, kışkırtıcı bir hikâye.

Benim Yorumum

Bir yarışma düşünün. Süresi belli olamayan bir yarışma. Bu yarışmaya katılan 12 yarışmacı bir yandan açlıkla, susuzlukla ve barınmayla ilgili sorunlar yaşarken bir yandan da kendilerine verilen görevleri başarıyla bitirmeye çalışıyorlar.

Yarışma bir yandan devam ederken bir yandan da gerçek hayatta baş gösteren sorunlar oluşuyor. Fakat yarışmacıların olup bitenden haberleri yok.

Bunlarla başa çıkmaya çalışan güçlü, akıllı bir kadın karakterini okuyoruz.

Kitap gerçekten de güzeldi. Özellikle bir kadının ön planda olması benim için daha güzel yaptı kitabı. Ve bu kitabı okuduktan sonra kesinlikle yarışmalara katılmayacağımı aklımın bir köşesine not ettim. 

Kitaba Puanım 4/5 ⭐⭐⭐⭐

Kitap Yorumu: Kalanlar - Tezer Özlü

Yazar: Tezer Özlü

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

Sayfa Sayısı: 75

Arka Kapak Yazısı

"Doğumum bile bir kökünden kopma idi. On yaşıma kadar, çevremi, özellikle çevremdeki sessizliği kavramaya çalıştım... Yirmi yaşım ile otuz yaşım arasında aklın bittiği yerleri ve çıldırmanın sınırlarını aradım... Otuz yaşım ile kırk yaşım arasında ne akıllı ne de çılgındım. Dünyayı kavradığını sandım... Kırk yaşındayım. Bugün, gecenin bazı saatlerinde kitlenin anlamsız gürültüsü içinde boğuluyorum... Kendimi öldürmeye çalışıyorum... Özlemlerim kalmadı. Bıraktım. Hepsini kendi ve benim dünyamı anlamaları için bıraktım... Ve bana ölümsüzlerin sonsuz acıları kaldı."

Efsane sahibiyle yüzleşiyor.

Benim Yorumum

Tezer Özlü’ nün kitapları sizi derinden sarsar. Diğer kitapları da Kalanlar da öyle. Beni en çok etkileyen kitabı Çocukluğun Soğuk Geceleri olmuştu. O kitapta biraz da kendimi bulmuştum sanki. Kalanlar da öyleydi benim için. Sindire sindire okunulması gereken bir kitap. Üzerine çokça konuşulması gereken bir kitap. Anlatmaya kelimeler yetmez. Herkese tavsiye edebileceğim bir kitap. Sadece diline kolay alışamıyorsunuz. Tam alıştım derken kitap bitiyor. Tekrar okunacaklar listeme ekledim. En kısa sürede tekrar okuyacağım.

Kitaba Puanım 4/5 ⭐⭐⭐⭐

Kitap Yorumu: Kanatlarını Arayan Melekler - RaeAnne Thayne

Orijinal Adı: Blackberry Summer

Yazar: RaeAnne Thayne

Yayın Evi: Martı Yayınları

Sayfa Sayısı: 416

Arka Kapak Yazısı

Bir umut meleği olsa ve bize göz ardı ettiklerimizi yeniden hatırlatsa...

Hayal kırıklığıyla biten evliliğinin ardından hayatını yoluna koymaya çalışan bir kadın yıllar evvel her şeyi geride bırakıp kendi doğrularının peşinden giden yalnız bir adam ve peş peşe yaşanan trajik olaylar karşısında endişe duyan insanlar...

Hepsinin ihtiyacı olan tek şey, Umut Meleği'nin onlara uzatacağı yardım elidir.

Çünkü bu melek, sahip oldukları güzellikleri yeniden hatırlatmak için vardır.

"Size iyi gelecek bir kitap okumak istiyorsanız, Kanatlarını Arayan Melekler kesinlikle doğru bir tercih."
Debbie Macomber

"Sağlam bir olay örgüsü, gerçekçi ve merak uyandıran karakterler, güçlü bir gerilim bu romanı elinizden bırakmayı güçleştiriyor."
RT Book Reviews

"Gelgitlerle dolu bir duygusallık ve ilginç karakterlerle yazılmış, herkesin keyif alacağı sıcacık bir roman."
Publishers Weekly

"Hisleriyle yol almak yerine daima en zoru tercih eden insanların yaşamlarına odaklanan bu roman, okuyucuları imkânsız gibi görünen bir aşkın gittikçe büyüyen dünyasına davet ediyor."
Booklist

Benim Yorumum

Kitap Claire’ın boncuk dükkanının soyulmasıyla başlıyor. O gece sadece boncuk dükkanının soyulmaması işleri kızıştırıyor. Hope’s Crossing’in yeni polis şefi Riley, Claire’ın en yakın arkadaşının kardeşidir. Kitap boyunca ikilinin yaşadığı çelişkileri okuyoruz. Claire iki çocuk annesi, boşanmış bir kadındır. Riley ise küçüklüğünden beri Claire’a aşık ve çapkın bir polis şefidir. Claire’ın karakteri bana çok saçma geldi. Kendisini arka plana atarak başkalarının iyiliği için çabalayan ve bazı kararlarından dolayı kendisini mutsuz eden bir karakterdir. Claire’ı hiç sevmedim ki kitaptaki karakterlerin hiç birini sevmedim (Riley hariçJ). Riley de sürekli “Claire çok iyi ben onu hak etmiyorum” diye ortalıkta dolanan bir karakterdi. Ancak ikisi de birbirinden uzak duramazlar. Açıkçası ikisinin aşkı beni çok sıktı. Sanki aşkı sadece cinsellik olarak görüyorlardı. Aşktan soğuttular beni. 

Bir de kitabımızda Umut Meleğimiz var. Üzülenlerin kapısına çok sevdikleri ya da istedikleri eşyaları bırakır. Kim olduğunu öğrenemiyoruz. Zaten 8 kitaplık bir seri. Ülkemizde sadece bir kitabı çevrilmiş. İkinci kitabı çıksa okumam şahsen. Ama siz bu tür kitapları seviyorsanız bir şans verebilirsiniz.

Kitaba Puanım 2/5 ⭐⭐

Kitap Yorumu: Gece Nöbeti - Tess Gerritsen

Orijinal Adı: Life Support

Yazarı: Tess Gerritsen

Yayın Evi: Martı Yayınları

Sayfa Sayısı: 471

Arka Kapak Yazısı

Bir yanda büyük şehir hastanelerinin baş döndürücü kalabalığında kazanılan deneyim ve başarılar; diğer yanda küçük bir kasabanın acil servisinde, mezarlık vardiyası da denen sakin gece nöbetleri.

Bir yanda gece yarısı anlaşılamayan bir nedenle hastaneye bırakıldıktan sonra kaybolan yaşlı bir adam; diğer yanda her şeyden habersiz, patlamaya hazır birer saatli bomba gibi sokaklarda dolaşan kadınlar.

Bir yanda bakıma muhtaç yaşlı bir anne, mutsuz bir kız kardeş ve parçalanmak üzere olan bir aile; diğer yanda kuşkular üzerine kurulu, kaçamak bir aşk.

Ve hepsinin ortasında tek başına bir kadın doktor: Toby Harper. Başta mesleki itibarını kurtarmak için giriştiği onur mücadelesi, bir süre sonra karanlık güçlerin de dahil olmasıyla, ölümcül bir kedi fare oyununa dönüşüyor. Kayıp bir hastanın peşinde, kendisini tehlikenin tam ortasında bulan Toby Harper’ın heyecan dolu hikâyesi beklenmedik sonuyla kanınızı donduracak.

“Yılın en heyecan verici romanlarından biri. Son derece inandırıcı ve canlı, aklınızdan çıkaramayacağınız bir kitap.” Publishers Weekly

Benim Yorumum

Gece Nöbeti benim okuduğum ilk Tess Gerritsen kitabı. Tess'i okumayı çok istiyordum ancak bu kitabı okuduktan sonra kararım değişti. Şöyle ki kitapta olaylar başladıktan sonra suçlunun kim olduğunu tahmin ettim. Yazar belki kitabın sonunda ters köşe yapmıştır diye merakla okudum. Ve ters köşe olmadım. Tahmin ettiğim kişi suçlu çıktı. Buna rağmen kitabın sonunu beğendim.

Gerilim sevenler için güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Tess Gerritsen'ın Çırak kitabını merak ediyorum. Tekrar bir şans verip kitabı alıp okuyacağım. 

Kitaba Puanım 3/5 ⭐⭐⭐